Probiyotiklerin bilinmeyen faydaları

Modern yaşamla birlikte vücudumuzdaki probiyotiklerin sayısı da giderek azalıyor. Değişen beslenme alışkanlığı, geçirdiğimiz hastalıklar, kullandığımız antibiyotikler, doğum kontrol hapları ve diğer birçok ilaç kullanımı, vücudumuza dost olan bakterileri azaltıyor ve yerine zararlı olanların çoğalmasına yol açıyor.

Probiyotikler’in pek çoğu ise süt ve süt ürünlerini barındıran laktik asit bakterileri grubunda yer alıyor. Yoğurt, kefir, turşu, boza, kımız, tarhana gibi ürünler, kaşar gravyer gibi fermantasyon süreçleri uzun olan peynirler iyi birer probiyotik kaynağı olarak biliniyor.

Prebiyotikler ise; bağırsakta fermente olan, kolondaki bakterilerin çoğalmasını ve etkinliğini olumlu yönde etkileyerek aynı zamanda bulundukları vücudun sağlığını da iyileştiren besin öğeleridir. Soğan, sarımsak, yer elması, muz olmak üzere sebzeler, tam tahıl ürünleri, kurubaklagiller de bolca bulunuyor.

İşte probiyotikler hakkında bilinmeyenler:

Probiyotikler, antibiyotik kullanımı, stres kötü beslenme ve toksik maddelere maruz kalınca vücuttan yok oluyor.

İnsan bağırsağında ortalama 100 trilyonu aşkın mikroorganizma bulunuyor. Bağışıklık sistemimizin yüzde 70’i bağırsaklarımızda yer alır.

Probiyotikler K vitamini, B grubu vitaminleri ve kısa zincir yağ asitlerini üretiyor.

Mayalı gıdalar probiyotik içerdiği için yüzyıllardır sağlık takviyesi olarak kullanılıyor.

Uzmanlar sağlıklı bir bağırsak florası ve sistemi için düzenli probiyotik kullanılmasını tavsiye ediyor.

Bağışıklık sistemini güçlendiriyor, vücudu hastalıklardan koruyor ve kolestrolü düşürmede yardımcı oluyor.

Aynı zamanda enfeksiyon, besin zehirlenmesi veya antibiyotik kullanımı nedeniyle oluşan ishal tedavisinde, idrar yolu enfeksiyonlarında, iltihaplı bağırsak hastalıklarında, egzama, karaciğer hastalıkları, mesane kanseri riskini azaltmada ve kolon kanserine karşı koruyucu görev üstleniyor.

En iyi probiyotik kaynakları ise kefir, yoğurt, peynir, tarhana, ev yapımı turşudur.